TAB

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Shadowrun Returns





Kickstarter meyvelerini yavaştan vermeye başladı.Biliyorsunuz ki son yüzyılın en önemli icatlarından biri olarak kabul edilen Kickstarter,bir nevi crowd funding sitesi, belki de büyük şirketlere kalsa hayatta oyuncu odaklı  olarak göremeyeceğimiz yapımları yavaştan önümüze sermeye başladı.


Bu yapımlardan biri,benim de deliler gibi beklediğim Shadowrun Returns'dü.Masaüstü oyunuyla bir alakam olmamasına rağmen, cyberpunk altyapısı ve 1 milyon doları aşan kaynağı ile benim beklentimi bir hayli yükseltmişti.Hatebreed Schemes'in ilk oyunu olarak göze çarpan bu yapım,yapımcıların son anlarda yaptığı az yamuklara rağmen(no-DRM olarak çıkacağına söz verilirken , dlclerin Steam kullanma zorunluluğu altında oynanacağı söylenmesi) iyi kötü elimize ulaştı.


Tür olarak Role Playing Game olan yapım, yaklaşık 10-15 saat süren bir hikayeye sahip.Oyuna başlamadan önce bu bana gayet yeterli geldiyse de geliştirdiğim adamı yeteneklerini son seviyelerine kadar çıkaramamam beni oldukça rahatsız etti.Halbuki yan görevleri de yapan birisiyim.Bu hikayenin oyun sistemine güzelce oturtulamadığına bir işaret.

Hikaye,bizim de geçmişten silah arkadaşı olduğumuz("Run" dediğimiz bu görevlerde bizden istenen şeyleri  tek başımıza ve ya bir grup arkadaşımızla  yaptığımız yine cyberpunk temasına uygun görevler.Nedir bunlar?bahçesini gökdelenle kuran iş adamlarının hanesine sızma ve gerekli bilgileri hackleme,suikast vb.) bir gün bize görüntülü konuşma atar. Burada katilini bulmamız(evet ölmeden önce kayıtlı bir mesaj olarak atılıyor.) ve öldürmemiz halinde bize 100 bin dolar gibi bir paranın hesabımıza yatacağını söyler.Biz de artık nasıl rol yaptıysak oyun içi, o amaçla serüvenimize başlıyoruz.

Hikaye ilk başlarda klasik dedektiflik/polisiye tarzında ilerliyor.Açıkçası ilk başlarda gayet iyi dediğim hikaye,sonradan gayet sıradanlaştı ve tahmin edilebilir bir hale geldi.Belki de oyunu oynamadan 4 gün önce Frankenstein'i bitirmemin etkisi denebilir ama polisiye safhası da bitince klasik 3.sınıf bir fantastik hikayeye dönüştü.Bu bakımdan hikaye gayet zayıf kalıyor.Üstüne önceden denilen "Birçok farklı konuşma ile farklı farklı hikayelere atlayacaksınız" demeçlerinden sonra,bunun oyun içinde uygulanmasının gayet sınırlı olduğunu görüyoruz.Gayet lineer bir giden bir olay örgüsünde,ingilizce bilmeyen biri bile sadece ekranda gördüğü büyüteçlere basarak oyunu bitirmesi mümkün.


Müzikler bence oyunun pozitif yanlarından . Azlar,evet bir süre sonra beynimizde "loop" etmeye başlıyorlar ama gayet iyiler.Sesler ve efektler yok denecek kadar az tabirini karşılayacak türden.Yani bir şeyi eleştirmek istiyorum ama ortada olmayınca eleştirmek zor.Oyunda Voice-over yok,evet yok.Aslında bunu  Alpha gösteriminde görmüştüm ama Alpha olduğu için koymadılar zannettim ama oyuna girdim yok ne ana karakter konuşuyor,ne başka birisi.Bence en yakın zamanda oyundaki bazı belli başlı "boss" 'lara  kendine özgü seslendirmeler yapılmalı ve onlara karakter kazandırılmalı.(Şimdi diyeceksiniz asıl sessiz olunca kendi kafamızda yarattığımız ona ait sesle,kendi hayal gücümüzle kazandırdığımız ses  her zaman daha iyidir diye ama yok değil)


Bir RPG olarak gayet çeşitli  sınıf ve ırk  sistemi koyulmuş.Irkların kendi aralarında çeşitli avantaj ve dezavantajları var her RPG'de olduğu gibi.Sınıf olarak ise; Decker'ından ,sokak samurayına, büyücüsünden, Shaman'ına kadar birçokları bu oyunda.Kendim ilk olarak tabi hemen bir Melee/Troll açtım.Ama oyunu bitirdikten sonra gördüm ki verdiğiniz yetenekler karakterin atağını yükseltmiyor sadece vurma olasılığını ve kritik vurma olasılığını yükseltiyor.Bu da demek oluyor ki ne kadar çok protein yüklenirsek yüklenelim,karakterimiz silah değiştirmeyeceği sürece yine aynı hasarı veriyor .Bu da bizi vurma olasılığı genel oalrak düşük bir büyücüden farksız yapmıyor.Ama şu var ki büyücüde olup bizde olmayan baya sağlam büyüler var.Onun dışında  diğer sınıflara nazaran yakın dövüş silahlarına çok önem verilmediğini düşünüyorum.

Bir diğer sıkıntım ise para kullanımı.O kadar pintice oynamama rağmen(ki melee karakter çok fazla gereksinimi olmuyor) para gerçekten azdı.Diğer sınıflarda nasıl olur bilmiyorum ama oyun bittiğinde boş olan vücut implantasyonlarım vardı.Ve ilk tam çözümde olabildiğince her şeyi yapmak isteyen ben için, gayet sıkıcı bir durum idi.Oyundaki yan görev sistemi geliştirilmeli acil.Hatta birkaç random map düzenlenip bunlar üstünden "Run" 'lar yapılmalı,böylece isteyen istediğini kassın.

Grafik olarak ise gayet tatmin etti beni.Cyberpunk temasına hafif fantastik altyapıyı gayet iyi oturtmuşlar.Tek sıkıntı Vandalizmin,yağmacılığın bu kadar sık yaşandığı sokaklarda boş bırakılan tezgahlar da neyin nesi oluyor çözemedim .

Oyunun en büyük artısı ise modlanabilitesinden geliyor.Editörle çıkan yapım,daha şimdiden kullanıcıların elinde dönüştürülmeye başlandı.Berlin Dlc'sine kadar tek umut bu modlar gözüküyor,çünkü başta "oğlum ben bunu 3 kez bitiririm." dememe rağmen,oyun bittiğinde "artık dlcde bir daha bakarız" dedirtti.

Velhasıl , oyun potansiyelini kullanamamış bir oyun.Tamam çok komplike olmayan bir sistem üzerine oturttun.Ama bu kadar da basitleştirmeyin .Bu basitlik her şeyde  var; hikaye,hikaye anlatımı, sesler,hatalar ,oynanabilirlik... fakat şunu da söyleyim uzun zamandır  olan RPG açlığımı giderdi tabii kısa bir süreliğine .Siz de bu yaz sıcağında ferahlatıcı bir  oyun arıyorsanız buradan buyrun derim.


Grafik/Sanat Dizaynı:85
Ses/Müzik:70
Oynanış/Atmosfer:80

NOT:78










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder